Boiler Room

Üniversiteyi yarıda bırakan genç bir adam, babasının yüksek standartlarını karşılamaya çalışırken, hızla başarıya giden yolda onu sürükleyen banliyö yatırım firması için bir broker olarak iş bulur. Ancak iş, ilk göründüğü kadar meşru olmayabilir. Bu film, baskıcı bir babanın hayallerini yaşamanın, genç bir adamın kim olduğunu ve ne istediğini anlamasını engellediği bir hikayeyi anlatıyor. Baş karakterimiz, hayatının kontrolünü elinde tutmaya çalışırken, kendini yozlaşmış bir yatırım firmasının acımasız dünyasında bulur. Bu firma ona hızlı bir başarı vaadinde bulunur, fakat seçtiği yol onu sadece babasının beklentilerini karşılamakta yardımcı olmaz, aynı zamanda ahlaki değerlerini ve kişisel integritelerini de sorgulamaya iter. Filmde işlediği konular; ahlaki değerler, kişisel integrite ve başarıya duyulan saplantılı arzu üzerine kurgulanmış. Ancak işin aslı, bu tür bir işin ilk başta göründüğü kadar masum veya meşru olmadığı. Belki de bu, başarının bedeli ve gerçek kişisel tatminin ne olduğunu sorgulamamızı sağlayan bir film. Kesinlikle izlemeye değer. Aslında, başarının ne olduğunu, hangi değerlerin önemli olduğunu ve hangi sınırların aşılmaması gerektiğini bizlere düşündürüyor. Film, başarının ve kişisel hedeflerin peşinden giderken ne kadar ileri gidilebileceği, hangi ahlaki ve etik sınırların aşılabileceği ve sonunda neyin gerçekten önemli olduğu konularında derin bir bakış açısı sağlıyor. Kısacası, güçlü bir hikaye anlatma yeteneği ve etkileyici bir konu hattı ile bu filmi izlemeyi kesinlikle tavsiye ediyorum.